Demans-Alzheimer Hastası Yakını Olmak

 

Alzheimer tanılı hastanın yakınıysanız hastanın bakımı, ilaçlarının zamanında verilmesi, fiziksel egzersizlerin yaptırılması, hastanın ev içinde güvenliliğinin sağlanması, maddi işlemlerde destek sağlanması gibi birçok sorumluluğu yüklenmiş durumdasınız.

Kendi yaşamınıza, aile ve işinize ait sorun ve sorumlulukların üstüne bir de bakmakla yükümlü olduğunuz bir Alzheimer hastanızın olması zaman içinde psikolojik ve fiziksel tükenmişliği beraberinde getirebilir.

Demanslı hastanın yakını bakım konusunda yeterli bilgi sahibi olmadığı, bakım vermeye hazır olmadığı, bakımı diğer aile üyeleri ile paylaşamadığı, demanslı hastadaki davranış bozuklukları ile nasıl baş edebileceğini bilmediği için kaygı, çaresizlik, tükenmişlik duyguları yaşamaya başlar. Buna zaman içinde eklenen bakımın getirdiği ekonomik yük de eklenince süreç daha da zorlaşır.

Hasta yakını; ebeveyninin ya da eşinin demansa bağlı fiziksel ya da bilişsel olarak yetersizleştiğini gördükçe büyük bir üzüntü yaşar. Süreç içinde yakınına duyduğu sevgi ve yaptığı işin yarttığı manevi tatmin için memnuniyet gibi duygularının yanı sıra suçluluk, bıkkınlık, kızgınlık, yorgunluk, sinirlilik, korku ve üzüntü gibi duygular yaşayabilir. Bunlara zamanla baş ağrısı, mide şikayetleri, halsizlik gibi fiziksel sağlık sorunları ve depresyon eşlik edebilir.

Bu süreçte ne zaman nelerle karşılaşabileceğinizi bilmek, sürece hazırlıklı olmak ve nasıl baş edeceğinizi öğrenmek işinizi kolaylaştıracaktır.

Demans-Alzheimer sürecinde yaşanabilecek sorunlar ve çözüm önerileri:

1) Unutkanlık: Evdeki eşyaların üzerine adlarını yazmak, ne işe yaradıklarını gösteren küçük resimler yapıştırmak faydalı olabilir. Dolap ve çekmecelere içeriklerinin yazıldığı etiketler yapıştırmak, odaların kapısına “WC” gibi ne olduklarını anlatan resimler asmak, yapması gereken şeyler için görebileceği yerlere notlar asmak işinizi kolaylaştırabilir.
2) Eşyalarını bulamamak-kaybetmek: Eşyaların yerini değiştirmeyin. Gözlüğü, kitabı, sevdiği takısı, cüzdanı sürekli aynı yerde olsun. Sabit bir düzen içinde kalması hastanın kafa karışıklığını bir nebze azaltacaktır.
3) İlaç alımında yanlışlıklar: İlaç kutuları hazırlayın ve günlük olarak içilecek ilaçları bu şekilde ayırıp bırakın, günlük içilip içilmediklerini kontrol edin. Yanlış-fazla ilaç alımından endişe ediyorsanız kalan ilaçları kaldırın.
4) Gece kalkma dolaşma: Koridor ve tuvalette yeterli aydınlatmayı sağlayın, tuvalet kapısını mümkünse açık bırakın.
5) Evde odaların karışması-ortama yabancılaşmak: Evdeki eşyaların eski eşyaları olarak kalması tanıdık bir ortam sağlayacağı için huzurlu olmasını sağlar, eşyaları ve eşyaların yerini değiştirmeyin. Bildiği tanıdığı ortam daha sakin kalmasını ve daha az karıştırmasını sağlar.
6) Akşam saatlerinde oluşan huzursuzluk: Özellikle akşam saatlerinde evden çıkıp ailesinin yanına (çocukluğunda yaşadığı yere, annesine-babasına) gitmek istediğinde yaşadığı evdeki eşyaları ve fotoğrafları göstermek, onu yatıştırmak için işinize yarayacaktır. Ayrıca gündüzleri evi iyi aydınlatıp akşam güneş batmadan önce perdeleri kapatabilirsiniz. Sevdiği bir aktivite veya televizyon programı ile dikkatini dağıtabilirsiniz. Öğleden sonra ve akşam saatlerinde kahve gibi kafein içeren uyarıcı içeceklerin verilmemesi uygun olacaktır.
7) Yersiz suçlamalar: Hasta eşyasını bulamadığında çevresindekileri, bakıcısını hırsızlıkla suçlayabilir. Bu durumun hastalığa bağlı olduğunu bilmek ve kişisel algılamamak gereklidir. Hasta ile bunun aksini ispatlamak maksatlı inatlaşmaya gidilmemelidir.
8) Banyo yapmaya direnç: Hasta banyo yapmak istemediğinde, dikkatini başka konular ile dağıtarak ikna edilmeli, ısrarcı olunmamalı inatlaşmaya gidilmemelidir.
9) Uyku düzeninde bozulma: Gündüz olabildiğince fazla gün ışına maruz kalmalı, gündüz uyuklamalarına engel olunmalıdır. Yatma saatlerinin düzenli olmasına dikkati edilmelidir. Yatak odasının sadece uyumak için kullanılması, uyanıkken yatakta olmaması önerilir. Akşam uyku saatinde ses, ışık gibi uyaranların azaltılması önemlidir. Akşam aşırı sıvı alımından kaçınılması hastanın gece idrar için kalkmasını engelleyecektir.
10) Amaçsız dolaşmalar: Gün içinde düzenli yürüyüş ya da egzersiz, amaçsız dolaşmaları azaltabilir.
11) Halüsinasyonlar: Görsel ya da işitsel halüsinasyonlar olduğunda ve size bunlardan bahsettiğinde mümkün olduğunca yorum yapmamaya çalışın. Bunların gerçek olmadığına inanmak istemiyorsa onu zorlamayın veya gördüğü/duyduğu şeyleri sizin de görüp/duyduğunuzu söyleyerek ona eşlik etmeyin ya da onu bunların olmadığına ikna etmeye çalışmayın.
12) Hasta ile iletişim: Konuşurken kısa ve net cümleler kurun, olabildiğince yumuşak ses tonu ile konuşun. Sorularını yanıtsız bırakmamaya çalışın. Konuşurken karmaşık cümleler kurmayın ve açık uçlu sorular sormayın.

Karşınızdaki küçük bir çocuk olsaydı nasıl bir sabır ve hoşgörü göstereceğinizi düşünün ve bunu uygulamaya çalışın.

Bütün bu süreçte KENDİNİZİ UNUTMAYIN!!!
• Haftada 1 günü kendinize ayırın
• Diğer yakınlarınızdan destek isteyin
• Arkadaşlarınızla görüşün sosyalleşin
• Hobilerinize zaman ayırın. Spor yapın, sinemaya gidin, müzik dinleyin, gevşeyin…
• Yalnız olmadığınızı bilin, diğer hasta yakınları ve destek grupları ile iletişimde olun.

Bakıcı tükenmişliği yaşamamak için sosyal dayanışma ve destek.

Paylaşın:
Dr. Nuran Burcu Arkalı hakkında
Profil resmi
2004 yılında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesinden tıp doktoru olarak mezun oldum. Uzmanlık eğitimimi Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesinde, Elektrofizyoloji yükseklisansımı İstanbul Üniversitesi Çapa ve Cerrahpaşa Tıp fakültelerinde tamamladım.

İlgili Makaleler:

Çalışma Saatlerimiz

Çalışma saatlerimiz Pazar günü hariç haftanın her günü saat 09:00 ile 19:00 arasındadır. Lütfen ziyaretiniz öncesi ofisimizi arayarak (+90-262-333-3666) veya email göndererek (bilgi@nomer.com.tr) teyid alınız. Online randevu almak için buraya tıklayınız.